Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmanın son bölümünde başkan adayı Aziz Yıldırım’ı güç birliği yapmaya çağırdı.
Ali Koç’un açıklamaları şu şekilde;
“AFFEDİLMEYECEK HİÇBİR ŞEY YOKTUR”
Bu sabah bir tatsızlık yaşandı. Yaşanmasaydı keşke. Bu bir mağduriyet midir, strateji midir. Eş dost arıyor, yarın gelmeye gerek yok, Bodrum’a gidiyorum falan diyenler var. Sakın ama sakın ha. Bu hatayı yapmayın. 25-30 bin kişinin yarın buraya gelmesi geliyor. Bu iş bitti, oldubitti havasına gelmesin. Biz kazanacağız. Pazartesi sabahı yepyeni bir yolculuğa hep beraber çıkacağız. Bu çağrıyı Aziz Yıldırım’a da yapmak istiyorum. Babam bana ‘Hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yoktur’ dedi. Rahmetli büyükbabamın naaşı çalındı, hatırlayan hatırlar, 8 ay bulamadık. Sonra aynı kabristanda bulundu 8 ay sonra, Allah kimseye göstermesin. Bir aile mensubuna ‘Affeder misiniz’ denildi, çok tepki gösterdi. Ben de arkadan yürüyordum. Babama da sordular, ‘Hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yoktur’ dedi. Bu bana garip geldi, 27 sene evvel falan oldu. Söz konusu Fenerbahçe’nin menfaatlerinde birleşmeyse affedilmeyecek hiçbir şey yoktur!
“KENDİNİZİ FENERBAHÇE’DEN DAHA ÇOK SEVİYORSUNUZ”
Sayın Başkan, niye bunu söyledim. Bugün burada yaşananlara, yaşatılanlara çok çok üzgünüm. Fenerbahçe’ye büyük emekler verdiniz, uğruna hapis yattınız. Maddi manevi fedakarlık yaptınız. Her şeye minnettarız. Ancak, insan değişir. Siz de değiştinizama çok değiştiniz. Garip değiştiniz. Bu benim için içler acısı bir durumdur. Geçmişte çok büyük işler yapan siz, bugün Fenerbahçe’yi sevmiyorsunuz. Siz kendinizi Fenerbahçe’den daha çok seviyorsunuz. Siz Türkiye’nin, hepimizin göz bebeği, milli değerlerin karşılığı, dünyanın en büyük spor kulübü olan Fenerbahçe’yi kişisel ihtiraslarınızdan sahiplenmiyor, umursamıyorsunuz. Siz sadece Fenerbahçe’de başkan olmayı seviyor ve yahut başkanı olduğunuz Fenerbahçe’yi seviyorsunuz. Siz benden nefret ediyorsunuz, bu duyguyu aşamıyorsunuz. Ben sizden nefret etmiyorum. Sizin Ali Koç nefretiniz, Fenerbahçe sevginizin önüne geçmiş. Çok acı. Ben Fenerbahçe’yi çok seviyorum, elimden geleni yapıyorum, emek veriyorum. Benim niyetimi sorgulayamazsınız. Vereceğiniz enb önmeli kararlardan bir tanesi, tüm hırsıyla adeta Fenerbahçe ile kavga eden bir profil mi yoksa Fenerbahçe için mücadele eden bir adayın tarafı mı olacaksınız? Tablo çok net.
“KÜRSÜYÜ İŞGAL ETMENİZE GEREK YOKTU”
“Kürsüye çıkmak için 25 kişiyle Divan Başkanımızın tabiriyle ‘kürsüyü işgal’ etmenize hiç ama hiç gerek yoktu. ‘Kavga çıkacak Ali Koç’ dedim, ‘Kavga edelim’ dedi demişsiniz. İş öyle değil Sayın Başkan, nasıl biliyor musunuz? Geldiniz, elimi sıktınız, hayırlı olsun, kavga çıkacak dediniz. Ben de kavga çıkacaksa çıkacaktır dedim. Hatırlayın. Hafızanızı zorlayın. ‘Genel kurula divana gelirim, ama kendi emniyetlerini sağlayabilirler mi, konuşursam neler olacağının farkında değiller mi, 20-30 kişi karşısında Ali Bey dağıldı’ dediniz. Siz neymişsiniz ya! Herkesi korkutuyorsunuz, herkes sizden kaçıyor. Biz kavga falan istemiyoruz ama her zaman geçen sefer de olduğu gibi, kürsüden de hitap etmiyorsunuz, insanları korkmakla, dağılmakla suçluyorsunuz. Yahu siz kongreye gelince biz niye kendimizi korumak zorundayız. Siz esas ağzınızdan çıkan lafa dikkat edin. Bugünkü Divan seçimine itiraz ediyorsunuz ve diyorsunuz ki hepimizi zan altında bırakıyorsunuz, hepimizi çift kol kaldırmakla itham ediyorsunuz. Delegelerin dörtte biri delege değildi, kaçak girdiler diyorsunuz. Güvenlik kartlarını başka bir şey olarak medyaya ifade ediyorsunuz. Fenerbahçe’nin haklarını savunamıyormuşuz, güya haksızlığa uğramışsınız ama kendi hakkınızı savunmadan kaçıp gidiyorsunuz.
“SİZ SEÇİM SAHASINDAN ÇEKİLMEDİNİZ Mİ?”
Enteresandır, tam da borç tablosu anlatılırken kürsüye geldiniz. Sükünetle tartışma çağrıma cevap vermediniz. Sağlık olsun. Sahadan çekildiler diye laf ediyorsunuz mütemadiyen. Siz seçim sahasından çekilmediniz mi bu sabah giderek. Hayatta büyük konuşmamak lazım, başınıza gelir pek çok kez olduğu gibi.
“BU ZİHNİYET GERİ DÖNMEMELİ”
Holding mi olmalı, halkın takımı mı olmalı diye enteresan bir sözü var. Kendini kulübün üstünde görmek ne demek biliyor musunuz, kendini kulübün sahibi olarak görmek ne demek biliyor musunuz? Kulübün kaynaklarını belli dönemlerde kendi özel ihtiyaçlarınız için kullanıp sonra tekrar kulübün kasasına koymak, aradaki ödeme dönemin faizini vermek, yani kulüp üzerinden fonlanmak veya bir yöneticinizin yaptığı gibi futbolcularımıza yaptığımız ödemeleri, iki çekte toparlayıp sonra onun arkasından çekin arkasına imza atıp futbolculara da kişisel ileri tarihli çek verip, o tarih gelince bir daha ileri tarihli çek vermek, yani akçeli işe girmek. Futbolculara soruyoruz, kulüp menfaatleri ve FFP için diyorlar. Bu bahsettiğimiz rakamlar az buz rakamlar değil. Kulübün sahibiyseniz ne yaparsanız 1700 küsür kombineyi bir taraftar grubuna bilabedel verebilirsiniz. Kulübün sahibiyseniz bir yöneticiniz top oynadığı insanlara 90 küsür kombineyi bilabedel verebilirsiniz. Bunlar sizin yanınızda çalışan muhasebecinin sözleri, altı imzalı. Siz Fenerbahçe’nin sahibi gibi görmüşsünüz kendinizi. Siz futbolcularla olan konuyu bilmiyordunuz, öğrendikten sonra da bir şey yapmadınız. Bunların hiçbiri biz varken Fenerbahçe’de gerçekleşmez. O yüzden bu zihniyet dönmemeli.
“BEN HER ŞEYİ SİNEYE ÇEKMEYE RAZIYIM”
Bir teknoloji şirketiyle iş yapmışız. 8.6 milyon dolar sözleşme falan var yok belli değil. Avans alıyoruz. 100 gün sonra 9.6 milyon dolar geri ödüyoruz. Parayı niye aldık belli değil, 100 gün sonra niye bu kadar yüksek faizle geri ödedik, belli değil, çözemiyoruz. Kulüp aleyhine işlemleri sık sık yaptığınızı tespit etmek… Bu konulara girmeyecektik size hürmetten ama bizim adımıza konuştuğunuz iftiralar, aşağılamalar, alay etmeler. Sizin de ayağınız yere bassın, dengenizi bulun Sayın Aziz Yıldırım. Ben 6 yılda olanları unutmaya razıyım. Bizden bunu bekleyen taraftarların istediğini yapıp güç birliği yapalım. Bu camianın hak ettiği yere gelmesinde sizin de tuzunuz olsun. Söz veriyorum, sizinle ilgili hiçbir konuya girmeyeceğim, siz hazırsanız. Camianın buna ihtiyacı var. Ne Aziz Yıldırım ne Ali Koç kendi yöntemleriyle 20 senedir kanser gibi yerleşmiş Anti – Fenerbahçe lobisiyle mücadele edemez. Başkanlık yapanlar böyle olursa camia kökünden ayrışır. Ben her şeye razıyım, her şeyi sineye çekmeye razıyım yeter ki Fenerbahçe menfaat sağlasın.
“FENERBAHÇE İÇİN BİRLEŞME ZAMANI”
Bu camia birbiriyle uğraşmaktan yoruldu, hep rakipler sevindi. Sen ben değil Fenerbahçe için birleşme zamanı. Yaşa Fenerbahçe! En büyük Fenerbahçe! İyi ki Fenerbahçe! Pazartesi yeni bir yolculuğa hep beraber çıkıyoruz. Hazırlanın.”
GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024